Merhabalar arkadaşlar..
Bu hafta blogumu şenlendiren arkadaşım sevgili "Hayatın İçinden". Elif bugün sizler için önemli yazarlarımızdan ve hepinizin bildiği o güzel kitaptan bahsedecek. Beni yalnız bırakmadığın için çok teşekkür ediyorum ve kocaman öpüyorum Elifcim :*
Blogunu takip etmek için lütfen buraya tıklayınız.
Aynı zamanda 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlu olsun. Bu post yayınlandığı sıralarda ben küçük bir melekle gezmelerde olacağımm :))
Sizlerde benim konuk yazarım olmak istiyorsanız lütfen kitapguzellik@gmail.com adresine mail atın ya da bu linke yorum yazınız.
Olayın Bursada geçmesinden midir bilinmez Canan Tan'ın beni en etkileyen romanıdır.Hatta yazar ile tanışmamı sağlayan kitaptır.Kitabı okudukça anlatılan yerleri gezdiğim,dikkat etmediğim ayrıntılara takıldığım doğrudur :)Hele Trilye'de bir "Çamlı Kahve" var ki mutlaka herkes gitmeli, görmeli.
(görseller alıntıdır)
Romanda Aslı ve Murat'ın aşklarına kimi zaman gülerek,kimi zaman kızarak,kimi zaman ise ağlayarak şahit oluyoruz.Hikayeyi okumanızı tavsiye ederim o yüzden pek anlatmıyorum :) Benim gönlümü fetheden bölümlerden alıntılar yapmak istiyorum.
(görsel alıntıdır.)
Murat hergün Aslı'ya şiir getirir.(Nazım Hikmet şiirleri genellikle)Ancak o gün 2 şiirle gelir karşısına.İşte 2. şiirde gizli anlatmak istedikleri;
Aslı ve Murat yıllar sonra karşılaşır.(ağladığım bölümler)
Seni düşünmek güzel şey ümitli şey
Dünyanın en güzel sesinden en güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey
Fakat ümit yetmiyor bana
Ben artık şarkı dinlemek değil şarkı söylemek istiyorum.
Piraye için yazılmış saat 21-12 şiirlerinden
"Kızım Nasılsın bitanem?Nasılsın Aslım?".....
Gerisini duymuyorum bile...
ASLIM!!!
Şu ana kadarki tüm sözlerinin toplamından kat be kat etkili bu sözcük,depremler sallıyor yüreğime...Soluklarımdamarlarımdaki kanın hızlı dolanımına yenik düşmüş...Bedenim amansız bir titreme nöbetinin pençesinde...
"Evet,diyor."ASLIM dedim ona! Her solukta özgürce Aslım diye haykırabilmek için...
Son nefesimi verirken de dudaklarımda adının olacağından eminsin artık,değil mi?......
Bir adın kalmalı geriye
Birde kahreden gurbet
Beni affet
KAYBETMEK İÇİN ERKEN,SEVMEK İÇİN ÇOK GEÇ...
Ve son olarak kitap arkası yazısı ;
"Biliyorum, imkânsız aşk bu! Ama hükmedemiyorum kendime..." demişti Murat."Çünkü, Yüreğim Seni Çok Sevdi!.." Ardından da dizelere dökmüştü sevdasını.
"Yüreğim seni çok sevdi yürek talan yürek yangın yeri yürek seni istiyor bir tek seni..."
Aslı ile Muratın İstanbul-Bursa-Amerika üçgeninde yaşadıkları destansı aşkın öyküsü.Herkesin kendinden bir şeyler bulabileceği kadar gerçek..
Hazal'a bloğunda bana yer verdiği için çok teşekkür ederim.Umarım beğenmişsinizdir. Okuyan herkese teşekkürler.Sevgiler...
Merhaba,
YanıtlaSilAşk roman ve filmleriyle çok aram yoktur ancak bu kitabın çok seveni olduğunu biliyorum :)
İçinde Nazım Hikmet olan tüm eserler güzeldir bence.. Geçen yazınızdan alıntı yapiiim bende :)
Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda.
Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında.^.^
Nazım Hikmet memleket, :))
SilHer söylediği güzeldir Nazım'ın, her yaşadığı güzel :)
Nazım Hikmet in yeri herkes için ayrı ama Bursalı olarak bende apayrıdır.Yorumlarınız için teşekkür ederim.Misafir ettiğin için teşekkürler tatlım :*
SilBu kitabı ben de severek okumuştum...emeğinize sağlık..
YanıtlaSilteşekkürler:)
SilSevilmeyecek gibi değil, tüm kitaplar güzeldir.
Sil