28 Temmuz 2014 Pazartesi

İyi Bayramlar !

Şeker gibi bir bayram geçirmenizi temenni ediyorum.
 
Yanaklarınızdan öpüldünüz :*

26 Temmuz 2014 Cumartesi

Gidiyorum :)))

Merhaba arkadaşlar,

Ben kısa süreliğine uzun süredir beklediğim tatile gidiyorum. Uzun yol, hepinizin duaları üzerimizde olsun. Sizleri pek seviyorum. Kendinize iyi bakın, şeker davranın :)))



Hazal'ın Seçtikleri #5

Selamlar,

Umarım tatiliniz güzel geçiyordur. Bugün sizlere evde kalıp tatile gitmeyenler için seçtiğim film, müzik ve kitap 3'lüsünü sunuyorum.

Film
 
Inception - Başlangıç
 
Inception - Başlangıç
 
Göz Kamaştırıcı, Nefes Kesici Bir Aksiyon

Dom Cobb insanların rüyalarını ve bilinçaltlarını ustalıkla ele geçiren bir soyguncudur. İnsanların rüyadaki bilinçsizlik durumundan faydalanarak zihinlerindeki değerli bilgileri çalmaktadır. Bu yeteneği ona uluslararası arenada casusluk yapabilme avantajını sağlasa da, bir kaçak durumuna düşmekten kurtulamaz. Şimdi kendini temize çıkarmak için bir imkansızı başarmak zorundadır; bu kez görevi bir fikri çalmak değil onu bilinçaltına yerleştirmektir.
Kitap
 
Golem ve Cin
 
Korkunç güçlere sahip bir büyücü tarafından, yalnızlık çeken bir adam için kilden yapılmış bir golem...

Ve bin yıllık esaretinden uyanan bir cin... Bu iki olağanüstü varlığın yolu 1899 yılında New York'ta kesişir. Farklı olmaktır onların kaderi... Hikâyeleri herkes gibidir aslında, kendini farklı ve yalnız hisseden her insan gibi...

Ve tehlike, onlar için sadece bir adım ötededir hep.

Golem ve Cin iki ayrı kültürün efsanelerinden besleniyor ve zengin anlatımı sayesinde okuru ilk sayfadan itibaren içine alıyor. 2013 yılının en iyi kitapları listelerini altüst eden bu roman Türkiye'de de çok sevilecek.
(Tanıtım Bülteninden)
 
Müzik
 
Yeni Ay
 
Müzikseverlerin Sabırsızlıkla Beklediği Ve Sıla'nın Beşinci Stüdyo Albümü Olan "Yeni Ay" Müzik Marketlerdeki Yerini Alıyor.18 Şubat'ta dinleyicilerle buluşacak olan, produktörlüğünü Sıla ve Efe Bahadır'ın birlikte üstlendiği "Yeni Ay" albümünde birbirinden güzel 10 şarkı ve bir versiyon yer alıyor.
Sıla, müzikal kariyerinde kendisini yalnız bırakmayan ve hep yanında olan dinleyicilerine bir sürpriz yapıyor.
"Yeni Ay" albümünde yer alan şarkıların demolarını da ikinci bir cd'de biraraya getiren Sıla, bu albümde dinleyicileri şarkıların tüm hazırlık sürecine dahil ediyor.


Albüm İçeriği
1.Yabancı
2.Vaziyetler
3.Yeter
4.Reverans
5.Sevgili Kaybım
6.Merhabalar
7.Doldur
8.Hediye
9.Saki
10.Tamam mıyız?
11.Yabancı (Bedük Versiyon)
 
Öpüldünüzz :*

25 Temmuz 2014 Cuma

URBAN CARE SAC BAKIM SETI OZEL FIYATIYLA GRATIS VE ROSSMANN MAGAZALARI​NDA !

Yaz Aylarında Daha Etkili Saç Bakımı İçin URBAN Care Yeni Saç Bakım Setleri
Özel Fiyatıyla Raflarda!

Şehir hayatının yıpratıcılığı ve yoğunluğunda her saç problemine uygun pratik
çözümler sunmak için yola çıkan URBAN Care, şimdi yaz mevsiminde güneş ve denizin
olumsuz etkilerine karşı saçta koruma sağlayacak ikili bakım setleriyle ve özel fiyatıyla
raflarda yerini aldı! Collagen&Keratin, Biotin&Keratin, Argan Oil&Keratin ve Intense Keratin
serilerinin saç bakım şampuanı ve kreminden oluşan setleriyle saçlarınıza tamamlayıcı bir
bakım sağlayabilirsiniz.

URBAN Care saç bakım serileri bitkilerden elde edilen ve yüksek koruyuculuk
özelliğine sahip phytokeratin proteinine sahiptir. Tüm URBAN Care ürünleri içerdiği bitkisel
keratin teknolojisi ile saçınızı onarıp direncini artırırken kimyasal işlemlere karşı korur,
saçlarınıza yeniden canlılık ve esneklik kazandırarak kırılmaları önler.


URBAN Care ’in tüm serilerindeki Saç Bakım Şampuanı ve Saç Bakım Kreminden oluşan bakım
setleri saç bakımında hızlı ve etkili sonuçlara ulaşmak isteyenler için ikili set olarak özel
fiyatıyla kozmetik ve kişisel bakım mağazalarında...

*URBAN Care Bakım Seti Fiyatı: 19.90TL.

24 Temmuz 2014 Perşembe

Mimler Mimler

Selamlar,

Sevgili "Şeyma" olmasa kimse mimlemeyecek diye düşüncelere dalmaktayım şu sıralar :) Kendisini kocaman öpüyorum :*

Aşk mı bağlılık mı?
Aşk daha önemli. Aşık olduğunda bağlılıkta arkasından geliyor çünkü.
 
Gurur mu teslim olmak mı?
Değişiklik gösteren iki kavram neden olduğu önemli
Sarışın mı esmer mi?
Sapsarı olmasında biraz sarışın olabilir hanii :D
 
Yeşil gözlü mü mavi gözlü mü?
Maviyi tercih ederim.
 
Et mi tavuk mu?
Tavuk diyelim. Canım çekti :p
Karpuz mu kavun mu?
Ohh buz gibi Karpuz
 
Gümüş mü altın mı?
Aslında ikisi duruma göre kullanılabilir.
Kedi mi köpek mi?
Kedileri çok seviyorum. Biraz köpeklerden korkuyorum doğrusu. Belki ilerde küçük bir köpüşüm olabilir ama
Beyaz mı siyah mı?
Sarı ve Kırmızı :))) Şaka falan ama Beyaz'ı tercih ediyorum.
 
Yağmur mu güneş mi?
Güneş olsun şu sıralar güneşlenmeye ihtiyacım var.
Mesajlaşmak mı aramak mı?
Aramak daha ağır basıyor. Ama duruma göre bazen sürekli Mesajlaşmak :)
Bodrum mu Çeşme mi?
Bodrum'a da gittik berabeeer İstanbul'da da yaşadık :))
Deniz mi havuz mu?
Havuzun kirli olma ihtimali beni kendisinden soğutuyor. Ama bazen mecburen havuz. Çoğunlukla "Deniz"
Çok eğlenceli bir Mim oldu :*
Ve bende aşağıdaki arkadaşlarımı mimliyorum
 

18 Temmuz 2014 Cuma

Providence Üçlemesi 1-2

Merhabalar,

Güzel birgünden selam ederim dostlar. Değişik giriş yapmaktan çok hoşlanıyorum :))

Bir hayli zaman önce sevgili Geveze Kitap Kurdu'nun Büyük çekilişini kazanmıştım. Ona çok teşekkür ediyorum, tekrar, tekrar.Gerçekten büyüktü ve kitaplarla alakalı bir çekiliş oldu. Çok istediğimden olmalı ki çekilişin kazananı ben oldum.

Instagramdan beni takip ediyorsanız kitapları görmüş olmanız gerekir.


Tam çıkmamış olsa da kitaplarımın bir kısmı böyle okudukça tüm kitaplarımı sizlerle tanıştırıyor olacağım. Öncelikle başlayıp sevdiğim bir seriden bahsedelim sizlerle. Araf - Cehennem ve Cennet üçlemesinden oluşan Providence üçlemesi. Ben Araf ve Cehennem'i okudum. Sırada ilk alacağım kitap Cennet olacak merak ediyorum. Biraz fantastik bir kitap pek böyle kitaplar okumam ama bu benim ayıbım tabii ki :))

Ben fantastik kitap okuyanlar için Providence serisini tavsiye ederim. Sürükleyici ve merak uyandırıcı olması sizi kendi dünyasına çekmeye yetiyor bence..


ARAF 
şığın olduğu yerde, karanlık da vardır.

Nina, babasının ölümüyle kendisini Providence'ta varlığından hiç haberdar olmadığı bambaşka bir dünyanın içinde bulur. Babasının cenazesinin olduğu gün otobüs durağında tesadüfen karşılaştığına inandığı çekici, karşı konulamaz Jared ile yakınlaşmasıysa Nina'nın hayatını tamamen altüst eder.

Jared ile Nina'nın birbirlerine âşık olmaları işleri tamamen zora sokar. Jared, Nina'yı sadece babasının düşmanları olan insanlardan değil, kendi soyundan olan yarı meleklerle Cehennem'deki Şeytanlar'dan da korumak zorunda kalır. Jared ile Nina'nın birlikte olabilmek için kaderlerine karşı gelip düşmanlarını alt etmeleri gerekir.

Tatlı Bela ve Ayaklı Bela romanlarıyla olay yaratan Jamie McGuire, bu kez farklı bir seriyle karşımıza çıkıyor.

Providence üçlemesinin ilk romanı Araf, devamını merakla bekleyeceğiniz fantastik bir aşka sahne oluyor. 
(Tanıtım Bülteninden)


CEHENNEM 

Nina Grey, şeytanlarla yaptığı savaşın yaralarını yeni yeni sarıyordu. Geçmişte olanlar çok uzakta kalmış gibiydi. Hem okuluna devam ediyor hem de babasından kalan şirketin başına geçmek için hazırlanıyordu. Her şey normale dönmüştü, geceleri gördüğü kâbuslar dışında...

Nina ve nişanlısı Jared için bu kâbusların tek bir anlamı vardı: Yaklaşan tehlike ve Şeytanlarla yapılacak olası bir savaş… Tatlı Bela'nın yazarı Jamie McGuire, Providence üçlemesinin ikinci romanı Cehennem'de hem içinizi ısıtacak hem de tüylerinizi diken diken edecek!
(Tanıtım Bülteninden)

Sevgilerle kalın :*

16 Temmuz 2014 Çarşamba

Esteworld Ziyaretimiz #2

Merhabalar arkadaşlar,

Geçen yazımda size bir Esteworld ziyaret yazım daha olduğunu söylemiştim. Gerçekten oldukça steril bir ortamdan kendimizi makyaj ve bakım malzemelerinin arasında bulduğumuzda çok sevip saatlerimizi ayırdığımız yeri ayrı bir postla anlatmamız gerekiyordu.

Öncelikle bol fotoğraflı bir yazı olacağını belirtip hızlı bir giriş yapalım. Jane Iredale markasını bilmeyen yoktur herhalde ? Bu güzelliklerin arasında gerçekten kendinizi kaybedebilirsiniz. Bir hazine değil mi sizce de ?

Makyajın cilde zarar vermesini önleyip, fayda sağlar hale getirebilmek fikriyle yola çıkan Jane Iredale geniş ürün yelpazesiyle karşımıza çıkmaktadır.


Bizim en çok merak ettiğimiz ürünlerden biri olan Liquid Minerals / Renkli Cilt Bakım Serumu oldukça hoş bir tasarımla bizleri karşılıyor. Kullanımı da oldukça kolay ve küçük toplar şeklinde görünmesi, görüntü kalitesini de arttırmaktadır.

 Şu sıralar fırça arayışlarım var. Yumuşak tüylü, kaliteli ürünler peşindeyim. Tam bunun üzerine Esteworld'de gördüğüm bu fırçalar beni benden aldı diyebilirim. Oldukça yumuşak yapıda olmaları bence vazgeçilmez kılacak türden.


White Fan: Keçi kılından üretilmiş olan yelpaze şeklinde yumuşak fırçayı allık ve bronzer olarak kullanabilirsiniz.
Dome: Keçi kılından üretilmiş olup yüksek ve kubbe şeklindedir. Çok amaçlı olarak kullanılan bu fırça oldukça yumuşak.
The Handi: Düz başlıklı keçi kılından imal edilmiş bu fırça uzun kıl yapısına sahip pressed pudralar için kullanılıyor.

Yukarıda sizlere kısa olarak fırçalardan bahsettim gelin diğer ürünlere göz atalım. 

Yukarıda görmüş olduğunuz bu ürünler sırasıyla;
1) Tantasie / Otobronzan
2) Hydration Spray / Nemlendirici ve Fiksleyici Spreyler
3) Pommisst Hydration Spray / Nemlendirici ve Fiksleyici Spreyler
4) Botanical Brush / Fırça Temizleyicisi


Gelelim Jane Iredale serisinin son ürününe. Bu gördüğünüz makyaj temizleme eldiveni. Zor zamanlarınızda yanınızdan ayırmak istemeyeceğiniz en güzel yardımcınız olacak. Bu ürünü kullandığınızda ekstra bir temizleyiciye gerek duymayacaksınız. Makyajınız nazikçe ve etkili bir şekilde temizlenecek.

Image Skincare markasını duyan, duymayanlara söylesin lütfen. Özellikle sivilce serisinde aklımın kaldığını söylemek isterim sizlere. Gelin sizlerle Image Skincare ürünlerini inceleyelim.


Image Skincare üretim felsefesi: Profesyonel Cilt Bakımı. İleri Sonuçlar. Slogandan bizleri kazanan bu firma oldukça etkili ürünler bizlere sunmakta. Kimler sivilcesiz bir yüz istemez ? Kimler sağlıklı bir cilt istemez ki ? Image Skincare ile bunlar çok mümkün.

Yukarıda gördüğünüz ürünleri denemek oldukça çok istiyorum. Yağlı ve sivilcesi bitmek bilmeyen cildime en iyi faydayı göstereceğini düşünüyorum. Özel bir formülle geliştirilmiş bu setin içerisinde; Temizleyici, Akne Losyunu, Akne Maskesi, Yüz Peelingi, Temizleme Pedleri ve Tonik bulunmakta. Yani bu seriyi aldığınızda sivilcelerinize elveda, sağlıklı bir yüze Merhaba ! diyebileceğiz :) 

Bu sette gördüğünüz tüm ürünler organik içerikle tasarlanmış. Cildin sağlığını dengelemek için tüm cilt tiplerine uygunluğu bulunmaktadır. Set içerisinde; Temizleyici, Serum, Dengeleyici krem, Göz Jeli, Destekleyici- dengeleyici kompkles ve maske bulunmakta.

Kuru cilt tipliler için özel olarak tasarlanmış bu seri. Hassas,  rozesea'ya yatkın, kuru kalmış ve çevresel hasar görmüş cilt tipleri için formüle edilmiştir. Seri içerisinde; Yüz Temizleyici, Onarım Kremi, Nemlendirici Krem, Enzim Maskesi ve yaşlanma karşıtı serum bulunmaktadır.


Bu serinin tasarımına bayıldığımı söylemek istiyorum. The Max adı altında üretilen bu seri; düzeltme, koruma ve besleme için formüle edilmiştir. Yaşlanma ile yarışan, son teknolojiye sahip olan bu seri cildin doğal savunma mekanizmasını desteklemektedir.

** Küçük bir dipnot düşmeliyim ki ürünleri kullanmadım. Umarım sizlere aktarımı güzel yapabilmişimdir. Tekrar Esteworld ailesine teşekkürlerimi sunuyorum.

Mimleeer Mimleer :)

Merhabalar arkadaşlar,
 
Sevgili Kızılcık Şerbetim yani Şeyma beni mimlemiş. Biraz geç kaldım kusura bakma tatlımm :*

1- En çok sevdiğin yönün nedir?
Aslında ayrıntılı iş yapıyorum kimine göre abartı kimine göre 0 hatalı iş bunu seviyorum :)

2- Sen hiç yağmur altında ağladın mı?
Ay ağlamam mı ben çok ağlak bir çocukluk geçirmiştim.

3- Diyelim ki sana üç dilek hakkı tanındı. Ama sadece insanları değiştirebileceksin.Neleri, kimleri ya da hangi özellikleri değiştirirdin?
1) Öncelikle kendimden bahsederdim. Yanlış olan, olmaması gereken tüm kötü özelliklerimi değiştirirdim.
2) Kendini beğenmişlik huyunu tüm insanlardan geri çekerdim.
3) Ülkemizde bulunan bazı yöneticileri yapılandırmaya alırdım.

4-Sen hiç yaz yağmurunda denize girdin mi?
Evet girdim. Çok eğlenceli oluyor denesenize :))

5- Yaşadığın en gülünç durum neydi?
Genellikle gülünç durumlarla karşı karşıya geliyorum zaten ama aklıma gelen bir anımı anlatabilirim. İstanbullu biri olarak daha ilk buluşmamızda özel birini Taksim'e diye yanlışlıkla Ortaköy'e götürmüştüm. Bir de ormanlık alanlardan geçince ortaya çok saçma bir görüntü çıktı. Bu kız bu oglanı kaçırıyooor :D

6- Kendine ünlüler dünyasından bir eş ya da sevgili seçseydin kimi seçerdin?
Benedict Cumberbatch, Nicolas Cage, Leonardo DiCaprio, türk aklıma gelmedi ne yazık ki :)

7- Hayatın bir film olsa hangi aktör ya da aktris olmak isterdin?
Penélope Cruz :)

8- Sen hiç halka açık bir alanda kimsenin ne düşündüğünü umursamadan ağladın mı?
Ever ergenlik zamanlarında yapmış olabilirim. Çok ağlak olduğumu söylemiştim.
 
9- Superman mı Batman mı?
Superman

10- Çocukken hepimiz bir nesneyi ya da olayı başka bir şey sanırdık. Senin bu tarz ilginç düşüncelerin var mıydı?
Arkadaş çocukluğumuz ruhsarla geçti. Hep öyle sanırdım dedemi kaybettiğimde geleceğini falan düşünürdüm yağmur yağdığında :)) 

11- Hayatın anlamı nedir?
Hayatın anlamı "o" :))

Veee beni mimlediği için Kızılcık Şerbetim' e teşekkür ediyorum. Bende My Little Mascara'yı mimliyorum :))

11 Temmuz 2014 Cuma

Happy Friday !

Bugünün ruh halini sizlerle paylaşmak istedim. 

Geçmek bilmeyen haftanın sonunda son gününü geçiriyoruz neredeyse -biz çalışanlar için- yarılandı bilee

Gelmene ramak kaldı Cumartesiii seni pek seviyoruz ( Yazar burada mutluluğunu günlere vuruyor. Kafasınıda duvarlara. Öperim gençler )

10 Temmuz 2014 Perşembe

Kocan Kadar Konuş !

Selamlaaar

Bitirdiğim kitaplar arasından ilk yazmak istediğim kitap olan Kocan Kadar Konuş ile sizlere merhaba demek istiyorum. Aslında şu sıralar okuduğum tüm kitaplar istisnasız çok mükemmel. ! Diğer kitapları ve o kitapları benimle buluşturan arkadaşımı da unutmadım tabii ki daha sonraki bir yazımda detaylı olarak bahsedecegim ama buradan kendisine çok teşekkür ediyorum.

Sevgili Mehtap geçen buluşmamızda bana çok merak ettiğim ve onun okuyup çok beğendiği bu kitabı bana getirdi. Getirmesi ve bitmesi çok kısa süre aldı. Çok sürükleyici olan bu kitabı herkese tavsiye ediyorum.


İlk okuduğumda olayların hiç böyle olacağını tahmin etmemiştim. İlk defa okuduğum bir kitapta merak duygum yok aksine gülme duygusu oluşmuştu. Evet bayağı okuduğum her sayfada yok artık deyip bir kahkaha patlatıyordum. Hatta bir kaç sayfada gerçekten aşırı güldüm. Buradan kitabın yazarına sesleniyorum. Ne güzel kafadaymışsın sen ! Ne güzel yazmışsın öyle. Ben bu kitabı gerçekten herkese tavsiye ediyorum. Okuyun zaten kısa sürecektir.

Tanıtım Bülteni

"Türkiye'de kadınların DNA'larına kodlanmış olan evlenme saplantısı, ne yazık ki bizim ailede daha yoğun. Millete ailesinden genetik miras olarak mavi göz kalır, bize bu evlenme saplantısı kalmış. 'Sinek kadar eri olanın dağ kadar feri olurmuş' atasözü, anneannem Peyker'in lafıdır. Yani o sözü söyleyen ata, bizzat benim anneannem.

Sözün özü, kocan varsa varsın, yoksa da geçmiş olsun. Hele ki bir de 30'una gelip de bekâr kaldıysan bu dünyada yatacak yerin yok!"

Evli misin?
Ya nişanlı?
Sevgilin var mı?
O da mı yok!
Yaş kaç?
Hmm. Anlaşıldı.

Sen en iyisi bu kitabı bir oku. Yalnız değilsin Türk kızı! Senden çok var -ay bunu da yanlış anlayıp trip atarsın sen şimdi. Yok, öyle demek istemedik. Ailen, çevren, eşin-dostun-arkadaşınkankan, hepsi evlilik lafı ediyor değil mi? Ama zor iş.

Koca bulmak ÇOK zor iş arkadaş…

9 Temmuz 2014 Çarşamba

Konuk Yazar #5 / Tak Takıştır & Giy Yakıştır - Hangi Tene Hangi Ruj ?

Selamlar arkadaşlar,

Bildiğiniz gibi bugün konuk yazar çarşambası, bu hafta kim mi bizlerle tabi ki Tak Takıştır & Giy Yakıştır blogunun sahibi sevgili Buse. Öncelikle konuk yazar olarak bu hafta blogumu şenlendirdiği için çok teşekkür eder, yanaklarından öpeerim :)


Herkese merhabalar...

Ben taktakıştır&giy yakıştır bloğunun kurucusuyum..Adım nagehan buse ve daha 3.5 ay önce açtığım blogumda modaya,güzelliğe,makyaja ve daha fazlasını paylaşıyorum..Ayrıca blogger arkadaşlarımın arasına ve siz değerli izleyicilerin arasında katılmaktan pek memnunum..Bugün kitap ve güzellik blogunun konuk
yazarıyım canım blogger arkadaşım hazal'a beni konuk yazar olarak kabul ettiği için çok teşekkürler çok memnun oldum..Gelelim sizlere hazırladığım yazıya..Biliyorsunuz moda dünyasında bin bir trend var bir eşya ya da herhangi bir makyaj konusu ya da saç modeli moda olurken hemen ardından başka bir trend daha çıkıyor bende sizleri bu trendleri rahat rahat takip edesiniz diye blogumu açmış bulunuyorum ayrıca sizlere de bugün çok fazla yanlış yapıldığını gördüğüm bir makyaj konusundan bahsedeceğim..Her cilt rengine yakışacak ruj renkleri farklıdır ve buna neredeyse kimse dikkat etmiyor diyebiliriz..Bende hangi ten rengine ne renk ruj yakışıyor sizleri bunlar hakkında bilgilendirmek istedim. yorumlarınızı eksik etmeyin değerli kitap ve güzellik izleyicileri:)



Beyaz tenlilere her renk yakışıyor zaten ve tek sorun çok koyu rujları tercih etmemeleri..Özellikle çok iddialı görünmekten kaçanlardansanız kırmızı ruju tercih etmemelisiniz..Pembe tonları,turuncu ve nude tonlar eminim daha hoş duracaktır beyaz tenlilerde...
   
  • Altın bronz bir teniniz varsa, kahverengi tonlarını ya da pembe renk rujları tercih edin.

Esmer tenli iseniz daha çok kahverengi,bordo ya da koyu kırmızılar çok yakışır sizlere..Günlük olarak bile koyu rujları tercih edebilen tek ten rengi sizlersiniz galiba :)
Esmer tenliler pembe renklerden uzak durmalı özellikle turuncu tonlardaki rujları hiç ama hiç sürmemeliler..
Esmer bayanlar neon ruj tonlarını kullanmasınlar ama eminim yakışanı da vardır..Siz bence kırmızı sürün bir harika oluyorsunuz :) Esmer bir tene sahipseniz kan kırmızı rengi teninize çok yakışacak. Burada ruj uygulama yönteminiz önemli rol oynuyor. Özellikle dudak köşeleri etrafında oluşan fazla ruju kağıt mendille silin. Sonrasında mendili dudaklarınıza basın ve kurulayın.







Buğday tenliler de ruj renklerin de koyu pembeler,mor ve kahve tonları ve kırmızı renkleri seve seve tercih edebilirler kısaca her renk yakışır size..Bronz ve koyu renkler de sizde çok hoş duracaktır :)





Sizler için hazırladığım yazının sonuna gelmiş bulunuyoruz ve tekrardan hazal'a çok teşekkür ederim..Siz değerli izleyicilere de yazımı okuduğunuz için çok teşekkür ederim kendinize iyi bakın ve bloguma da beklerim taktakıştır giy yakıştır :) iyi günler ve bol makyajlı yaz günleri dilerim :)

8 Temmuz 2014 Salı

Esteworld Gezimiz #1


Merhabalar arkadaşlar,

Eğer beni instagramdan takip ediyorsanız, geçen gün Esteworld gezisi yaptığımdan haberdarsınızdır. Ben ve kadim dostum Mehtap yani My Little Mascara, Banu Hanım'ın önderliğinde güzel bir gün geçirdik. Bilgilendik, öğrendik, eğlendik... Şimdi bunları size aktarma vakti.



Bildiğiniz üzere Altunizade'de Hülya Avşar'ın katılımını gerçekleştirdiği yeni bir şubeyle Esteworld geniş kitlelere ulaşmaya devam ediyor. Hastanenin içerisini gerçekten beklediğinizin üzerinde bir kalitede görebileceksiniz. Cafesinden, odalarına, doktorlarından, tüm çalışanlarına kadar verdikleri özen ve düzen oldukça ortada. İstanbullu bayanların ve namını duyup il dışından gelen müşterilerinin bulunduğu bu kuruluşun gelin birlikte tarihçesine göz atalım.

Esteworld Plastik Cerrahi Sağlık Grubu, Etiler, Bahçelievler ve Altunizade bulunan şubeleri ile üç farklı noktada faaliyet gösteren bir sağlık kuruluşudur. Esteworld, Aktif şubelerine ek olarak 2014 yılında Altunizade de yeni bir Estetik Cerrahi Kompleksi kurmuştur.Esteworld, Plastik Cerrahi, Zayıflama Tedavileri, Yaşlanma Tedavileri, Lazer Tedavileri, Saç Ekimi ve Saç Tedavileri alanlarında faaliyet göstermektedir.
 Firmanın tarihçesinde bahsedildiği gibi İstanbul'da birçok şubesi bulunmaktadır. Altunizade'de yeni açılan şube ise gerçekten görülmeye değer. Gelin sizinle önce odalarını inceleyelim.


Kendinizi bir otel odasında gibi hissedebileceğiniz alanların bulunduğunu görebiliyor olmalısınız. Aydınlatmalar, dizaynlar ve temizliği ile rakiplerinden oldukça önde olarak görünüyor. Lüks bir operasyon geçirmek kim istemez ki ?


İlk buluşmamızda Banu Hanım ve Mehtapla birlikte halka açık olan "estecafe" 'de oturduk. Öncelikle oldukça keyifli bir sohbetti bizim için. Biz sorularımızı sorduk Banu Hanım ise hiç atlamadan ve sıkılmadan sorularımızı cevapladı. Soğuk bir şeyler içme düşüncesine girdiğimizde herkesin aklına gelebileceği gibi bizimde ilk olarak aklımıza kola geldi fakat estecafe'de gazlı içecekler bulmak imkansız. Dr. Ender Saraç yönetiminde hazırlanan bir tercih sklası bulunmakta. Kısacası sağlıklı günler için estecafe'yi tercih edin. :)) Küçük bir reklamın ardından devam ediyorum. Limonata içerek sağlıklı bir gün geçirdik bizde. Yalnız Limonatalar istediğiniz zaman hemen içeride yapılıyor. Yani tamamen sağlık düşünülüyor. İçeceklerimizden sonra yemekhaneye giderek yemeklerimizi yedik, yapanın ellerine sağlık gerçekten güzeldi.


Çok konuştuğumu biliyorum fakat Esteworld'te yok yok. Bu gördüğünüz kesinlikle bir Nescafe makinesi değil. Her katta özenle yerleştirilmiş Alkali Su makineleri mevcut. Peki Alkali su ne mi ?

Alkali Su Nedir? 
Su içerisinde bulunan hidrojen ve hidrosit iyonlarının miktarı suyun asitliğini ya da alkalitesini belirler. Hidrojen iyonu suyun içinde fazla ise su asidik, hidrosit iyonu fazla ise su alkalidir. Potansiyel hidrojen veya hidrojenin gücü olarak tanımlayabileceğimiz pH değeri 7′den düşük olan sular asidik, 7 olan sular nötr, 7′den fazla olan sular alkalidir.
Alkali su, normal suya göre 6 kat daha hidratördür. Alkali su temel olarak normal sudan değişiktir. Hücrelerimize daha kolay nüfuz eder.
Alkali su, normal içme sularına oranla yüksek antioksidan olma özelliği taşır.
Alkali, yani pH 8 – 8,5 olan su, modern yaşamı tehdit eden hastalıklara karşı koyabilmek için atılan en büyük adımdır. Ayrıca cilt ve deri için ideal bir kozmetik ürünüdür. Düzenli olarak içildiği ve düzenli olarak uygulandığında (yüzünüzü alkali suyla yıkıyorsanız) cildi sıkılaştırır. Akne, sivilce, leke ve benzeri rahatsızlıkların iyileşmesini sağlar. Egzamayı tedavi eder. Saçları canlandırır, sağlıklı ve parlak görünmesini sağlar. Bu arada suyunuzu cam şişede içmeye özen göstermelisiniz.


 Daha detaylı olarak farklı bir yazıda anlatacağım. İçerisine girince kendimizi deyim yerindeyse kaybettiğimiz Cilt alanına küçük bir merhaba diyelim. Annagaspi, Image Skincare, Jane Iradle ürünleri ayağımızı yerden kesmiş olabilir.


Son olarak içeri girdiğinde insanın içini ferahlatan, beyazın asilliği ile bürünmüş Lazer epilasyonlarının yapıldığı köşke gittik. Detaylı olarak lazer hakkında bilgiler edindik. Bunun içinde ayrı bir yazı ve küçük küçük sürprizler sizleri bekliyor olabilir, takip etmeye devam ediniz :))


Son olarak tüm sorularımızı dinleyen, cevaplayan, bizi içtenlikle karşılayan, güler yüzünü asla esirgemeyen tüm Esteworld çalışanlarına teşekkür ediyorum.

Karalama Günlüğüm #5 / Evlat Olsan Sevilmezsin Çarşamba !

Selam,
Yine gıcıklığım üstümde ele avuca sıgamıyorum. Aynı zamanda işim gücümde yok. Tabii bu yazı yayınlandığında herşey değişik olabilir. Günlerin bu kadar sıkıcı olması sizcede enteresan değil mi. Tatildekilere,evdekilere ve işsizlere seslenmiyorum. Sizin konuşmaya hakkınız yok gençler.
Oh ne rahat vallahi. Denize gir, iki güneşlen, spora git, kitap oku, hadi birazda temizlik benden olsun. Allah razı olsun !
Peki bu kız ne yapsın. Temmuzun ve yazın ortasında çalıvesin. Hayır işim olsa neyse bazı günler biraz fazla işsiz olunca sıcak başıma vuruyor.
Yine Mehtapla bu hafta bitsin, artık cuma olsun diye diye Salıyı devirdik. Peki yarın ? Ne olduğu belirsiz, evlat olsa sevilmeyen Çarşamba. Meraba Çarşamba, sen nereden çıktın ?
Bu yıl yeni işe başladığımdan iznim yok. Önümüzde ki yılın iznini kullanmakta istemiyorum. Ama Temmuz 27 gelsin gelsin derken gelmesini über yavaşlattığımı hissediyorum. Ve tam o anda "yemişim seneye gelen izni, alıyorum ulan tüm günleri" diyorum. Kendi kendime tabii, yerse :))



Neyse ben işime döneyim, yine oradan buradan, saçma sapan bir muhabbetin daha dibine vurduk. Pişman değilim öpüyoring gençleeer ve kendini genç hissedenler :*
 
Tatildekiler, evdekiler ve işsizler seviyorum sizleri :)))

4 Temmuz 2014 Cuma

Makyaj Çantamın İçinde Neler Var ?

Selamlar

Yanımızdan ayırmadığımız çok değerli olan makyaj çantalarımız bugünün konusu olsun. Bugün My Little Mascara blogunda konuk olarak bulunuyorum, çantamda neler var başlığı altında. Çantamı karıştıtırken hadi bende makyaj çantamda neler varmış onun yazısını yazayım diye düşündüm.

Ve fotograflar çekildi. Çanta karıştırıldı. En sevilen ürünler ortaya çıktı. Gelin sizinle beraber neleri yanımda taşıyormuşum ona bakalım :))


Çok fazla bir makyaj ürünü taşımıyorum yanımda. Az ve öz olanları taşıyorum. Daha dogrusu gerekli olanları. Genellikle el kremi ve bir parfüm ofiste bulunduğu için onları çantama eklemedim.


Yukarıda sizler için güzel bir gift oluşturdum. Buradan makyaj çantam içindekileri rahatlıkla görebilirsiniz. Bir insanın makyaj çantasında kaç adet ruj bulunur demeyin. Ne olur ne olmaz diye 3 adet bulunduranlardanım ben :)

1) Pastel Pudra / 402 numara
2) La Roche Posay - BB Krem / Medium 
3) The balm Down Boy allık / Yazısı yakında :)
4) The Balm Eyeliner / Yazısı çoook yakında
5) Emily / Siyah göz kalemi vazgeçilmezlerimden
6) Maybelline Maskara 
7) Avon ve Rimmel London rujlar 
8) Avon allık fırçası

-- 

Benim makyaj çantamda bunlar var ya sizin ?

 

Pürüzsüz Cildin Sırrı :)

Merhaba! Her blogger belli konularda izleyicilerinden bolca soru alır. :) Bana en çok sorulan soruların başında bir cildim için kullandığım fondöten markası, bir de saç rengim geliyor. Özellikle instagram'da periyodik olarak bu ikisini cevaplıyorum. Cilt makyajım için fondöten kullanmayı bırakalı çok oldu. Uzun süredir özel günlerde bile BB krem kullanıyorum. BB krem olarak ise bana hediye geldiği için deneme fırsatı bulup bir daha da vazgeçemediğim "Garnier Saf & Temiz"i kullanıyorum. Daha önce de defalarda söylemiştim, sıkı takip edenler zaten biliyor. Hatta iki rengine de sahibim. Kışın tenim daha açıkken light olanı, yazın bronzlaşınca ise medium olanı kullanıyorum. Hatta bazen kışın kafam esince ikisini karıştırıp kullanıyorum.. Renkleri nasıl derseniz aşağıdaki fotoğrafta elimde gösterdim.
Peki neden fondöten değil de bu BB krem, neyi bu kadar güzel derseniz kişisel deneyimimi şöyle açıklayabilirim: Cildimde ağırlık yapmıyor, gözeneklerimi tıkadığını hissetmiyorum, güneş koruması içeriyor, cildi nemlendiriyor, hafif formülünün yanı sıra ciddi bir kapatıcılık sağlıyor ve en önemlisi sivilceleri azdırmıyor :)) "Sende sivilce yok ki!" dediğinizi duyar gibiyim ama bu sıralar sebebini çözemediğim şekilde cildimde kızarıklıklar, minik sivilceler oluşuyor. Bu yüzden doktora bile gittim ve tahmin edersiniz ki böyle bir dönemde kullandığım ürün konusunda çok daha hassas olmam gerekiyor. Hem toplum içindeyken cildimde pürüzsüz bir görünüm elde etmek hem de sivilcelerimi yağlandıracak diye vicdan azabı duymayacağım mis gibi ferah kokan bir ürün! :)
Kişisel fikrimden sonra işin teknik kısmına gelecek olursak; ben de bu postu hazırlarken bu kremin detaylarını öğrendim. Sivilcelerimi sakinleştirmesinin sebebi meğer içerdiği salisilik asitmiş! :)
Asit deyince gözünüz korkmasın. Cilt doktorlarının sivilce tedavisi için verdiği bütün kremler salisilik asit içerir zaten. Bu kremin içinde de düşük dozda bulunuyor, yani aynı zamanda cilt için bir tedavi de sağlamış oluyor. 15 SPF güneş koruyucu etkisinin yanında kullanıcı anketleri ürünün cilt gözeneklerini sıkılaştırdığını ve mat bir görünüm sağlayıp, kalıcı olarak cildin renk tonunu eşitlediğini de söylüyor. Özellikle yağlı ciltler için tavsiye edilen bir ürünmüş.
Son olarak size bir örnek de göstermek istiyorum. Geçtiğimiz hafta sonu gittiğim Zuhal'in nişanında kendi makyajımı kendim yaptım her zamanki gibi. En altta göreceğiniz fotoğrafta cildimde Garnier Saf & Temiz BB krem var. Üzerine de elmacık kemiklerine biraz pembe allık ve aydınlatıcı uyguladım. Fotoğrafa baktığınızda cildin porselen gibi durduğunu görüp kat kat fondöten vardır kesin diye düşüneceksiniz. Ancak gerçekten ince bir tabaka Garnier BB kremden başka hiçbir şey yok :) Hepsini geçtim, uygun fiyatıyla mutlaka denenmesi gereken bir ürün.. Biliyorum çok konuştum ama daha da fazlasını hak ediyor :) Deneyenler, kullananlar, kullanmayı düşünenler, soru sormak isteyenler yorum bıraksın! :) Sevgiler...
İçerik: lunaparkqueen.blogspot.com.tr
Bir boomads advertorial içeriğidir.

2 Temmuz 2014 Çarşamba

Konuk Yazar #5 / My Little Mascara - Gentle Peel Off Mask

Selamlar, bugün canım arkadaşım Hazal’ın blogundan merhaba diyorum. Öncelikle beni konuk yazar olarak bloguna misafir ettiği için çok teşekkür ederim. 

Photo 17.06.2014 18 34 58 (1).jpg 

Ben sizlere bugün bir dönem meşhur olan ama sanki son zamanlarda eski popülaritesini kaybetmiş olan soyulabilen bir maskeden bahsedeceğim.

Gentle Peel off Mask Pierre F - Nazik soyulabilen maske Gratisler de satılıyor.Ürünün arkasında “ Zararlı serbest radikalleri önlemeye yardımcı olan C vitamini ile toksinleri azaltmaya yardımcı antioksidan Nar içerir. Cilde esneklik ve yeniden canlanmış hissi veriri.” yazmakta yani vaatleri aslında çok güzel peki yerine getiriyor mu dersiniz cevabı birazdan :)

Photo 17.06.2014 18 35 29 (2).jpg

Kullanımı: 

Gözlere temas etmeyecek şekilde cilde uygulayın, 5-10 dakika bekletin ve nazikçe soyun. Ilık su ile tamamen durulayın ve nazikçe kurulayın. Haftada bir veya 2 kez, ihtiyaç duyuldukça tekrarlayın.

Ürünün çok şirin ince uzun bir ambalajı ile satılmakta. Şeffaf olan bu maske eline aldığınız anda yapış yapış hissettiriyor. İnce bir tabaka halinde sürdükten sonra kuruyor ve mimiklerinizi oynatamayacak vaziyete geliyorsunuz. Ürün 10 dakika içinde kuruyor ve sonra işin eğlenceli kısmı başlıyor :) Maskenin bir ucundan tutup soymaya başlıyorsunuz bazen acıyor bazen çok kolay soyuluyor ama aman dikkat eğer ayva tüylerinize gelirse yüzünüzde soyarken gözlerinizin dolmasına sebep olabilir.

Ürünün en güzel özelliği içeriğinin temiz olması. Paraben gibi zararlı maddeleri bulundurmaması ve hayvanlar üzerinde test edilmemesi. Ürünü kullandıktan sonra gerçekten temizlenmiş ve canlanmış hissini veriyor size. Ama ne yalan söyleyeyim benim kullanmaya üşendiğim bir maske nedeni iste elimdeki vıçık vıçık hisden hoşlanmıyorum soymasıda ilk zamanlardaki kadar eğlenceli gelmiyor kullandıkça :)

Ürünü almak yerine tek kullanımlık satılan maskeleri alıp denemenizi tavsiye ederim. Öpüldünüz :)

--

Sevgili arkadaşım Mehtap bloguma konuk oldu. Kendisine çok çok çok teşekkür ediyorum. Güzel yorumlarıyla bizi aydınlattığı için.

Öncelikle kendisini lütfen buradan takibe alınız arkadaşlar, henüz katılmadığınız biir çekiliş düzenliyor olabilir :)) 

Çekiliş için sagdan lütfen tıklayın